21. Yüzyılda Asıl Mesele

€ 10,50 (KDV dâhil 9%)
Stokta yok

Merhum M. Es'ad Coşan Hocaefendi'nin 1992-1999 yılları arasında, muhtelif yerlerde, değişik vesilelerle yaptığı "konulu" konuşmalarından oluşmaktadır. Bu konuşmalar, müslüman dünyanın içinde bulunduğu perişan ve derbeder durumu, bu durumun yol açtığı dağınıklık ve sıkıntıları ele almaktadır. Gücü elinde bulunduran emperyal dünyanın haksızlıkları, ahlâksızlıkları, gaddarlıkları, zalimlikleri ve müslümanlar üzerindeki hesapları gözler önüne serilerek bunlar karşısında alınması gereken tedbir ve tavırları âyetler, hadisler ve tarihî olaylarla destekleyerek ortaya koymaktadır.
Merhum Hocaefendi'ye göre, hayır ve şerrin, iyilerle kötülerin mücadelesi bugünün meselesi değildir. Bu çatışma dün vardı, yarın da devam edecektir. Yapılması gereken; şer, zulüm ve kötünün karşısında durmak, zalime destek imajı oluşturacak hal ve tavırlardan özenle kaçınmaktır. Üstelik bunun için sayıca kalabalık olmak da gerekmez. Haklı olan bir tek kişi dahi olsa, o cemaattir, sırât-ı müstakîm üzere bir topluluktur. Cümle cihan halkı haksızlıkta birleşmişse, o da kendilerine asla meyledilmemesi gereken bir güruhtur.
Başta müslümanlar ve sâir iyi niyetli insanlar tedbir almaz, cenge hazır olmaz ise dünyada sulh ve salah olmaz. Savaşa hazırlıklı olmak, kötü niyetli düşmanı caydırır. Dünyanın her yerinde kötü niyetli insanların niyetini sorgulayan iyiler ve iyi niyetli insanlar vardır. Bunlarla irtibat kurma yollarını aramalı, güçleri birleştirerek bu acımasız sürülerle mücadele edilmelidir. İnsanca yaşamak, gelecek nesillere iyi bir dünya miras bırakmak için bu vazifenin bilincinde olmak gereklidir, elzemdir. Aksi takdirde değerlerinden uzaklaştırılan, dünyevî zenginlikleri elinden alınan, zillet içinde yaşamaya mahkum insanlar olacağız.
Kur'ân-ı Kerîm ve Sünnet-i Seniyye'ye sıkı sıkıya bağlı, dünyanın gidişatını olabildiğince yakından takip eden bir mü'min-i muvahhid, mürşid-i mükemmil olan M. Es'ad Coşan Hocaefendi, İslâm'a ve müslümanlara karşı sergilenen acımasız tavrın sebep ve çareleri üzerine düşünüyor, bunları da kitlelerle paylaşıyordu. Zaman zaman kendisinin de ifade ettiği gibi tabir câizse yanıyordu, bu yangından başkalarına da bir çıngı sıçratmak istiyordu.
İşte bu kitapta, bu çıngının ne denli tesirli ve devamlı olduğunu göreceksiniz. Tesirli, zira delil getirilen âyet, hadis ve olaylar bir nakkaş darbesi gibi kendisini hissettirmektedir. Devamlı, zira temas edilen hiçbir konu bugün güncelliğinden bir zerre kaybetmiş değil ve ihtimal ki gelecekte de kaybetmeyecektir.

Şunları da beğenebilirsiniz

Wij maken gebruik van cookies om onze website te verbeteren, om het verkeer op de website te analyseren, om de website naar behoren te laten werken en voor de koppeling met social media. Door op Ja te klikken, geef je toestemming voor het plaatsen van alle cookies zoals omschreven in onze privacy- en cookieverklaring.